[에코훈] 최선을 다했지만 결과가 좋지 않을 때, 정말 마음이 어렵습니다

Elinden geleni yaptığında sonuçlar iyi olmadığında, gerçekten çok zor.

Gerçekten elinden gelenin en iyisini yapan bir müşterim vardı. Chuseok tatilinden önce yüz yüze bir toplantı da yaptık. Mesafe biraz uzaktı ama müşterimle bizzat tanışıp kendimi tanıtmak istedim. 30 dakika veya 20 dakika bile olsa müşterimle bizzat görüşmek istedim.

Tatil boyunca içtenlikle dua ettim ama ne yazık ki sonunda yardımcı olamadık. Gerçekten yüreğim parçalanır gibi acıyor.

Elinden geleni yapsan bile bazen sonuçların iyi olmadığını öğreniyorum. Henüz bu acıdan akıllıca nasıl kurtulacağımı öğrenemedim ama bu duyguyu yönetmeyi zamanla öğrenebileceğimi umuyorum.