[Ekohoon] Sosyal Medya Karşılaştırmasıyla Hayal Kırıklığına Son

Facebook'ün ardından Instagram, Threads, LinkedIn vb. birçok sosyal medya platformu aracılığıyla diğer insanlarla bağlantı kurmak harika bir şey. Korona döneminde yüz yüze görüşemesek de sosyal medya sayesinde sürekli bağlantıda kalabildik.

Sadece avantajları olsaydı iyi olurdu ama durum böyle değil. Günümüzde avantajlardan çok dezavantajlar ön plana çıkıyor. Sadece tanıdığım kişilerle değil, ötesi öneriler sayesinde tanımadığım, yakın arkadaşım olmayan kişilerin hayatlarını da izlemek durumunda kalıyorum.

Sosyal medya, kıyaslamanın alanı. Kıyaslamak istemememize rağmen kıyaslama yapıyoruz. Sosyal medyaya yazı, fotoğraf paylaşan birçok insanın psikolojisi, övünme isteğinden kaynaklanıyor. İyi yerler, lezzetli yemekler, pahalı eşyalar paylaşıyorlar ve bunları görerek insanların duyguları hareketleniyor. ‘Ben de şuraya gitmeliyim, şu yemeği yemeliyim, şu eşyayı almalıyım’ gibi birçok istek filizleniyor.

Ayrıca, ünlü bir şirkette çalışan, harika işler yapan, çok yüksek bir mevkiye sahip olan insanları görüp kıskanıyoruz. ‘Ben de öyle olmalıyım, şu makama gelmeli ve başarı göstermeliyim, yüksek maaş almalıyım, şu ünlü şirkette çalışmalı ve çok sayıda insanın sevgisini kazanıp ünlü olmalıyım’ gibi iş odaklı istekler de ortaya çıkıyor.

Memnuniyet kayboldu. Kendi hayatım berbat görünmeye başladı. Ben de diğer insanlar gibi harika ve güzel bir görünüm sergilemeliyim. Ancak hayatımız her zaman böyle olamaz. Bu yüzden hayal kırıklığı yaşıyoruz. Sanki o insanlar her zaman böyle harika bir hayat yaşıyormuş gibi yanılgıya düştüğümüz için onları kıskanıyoruz.

Her gün pahalı ve lezzetli yemekler, harika yerlerden zevk alamıyoruz. Ömür boyu başkalarının kıskanacağı bir yerde çalışmak zor. Gelişmek için çabalayalım ama başkalarının hayatına bakarak kendi hayatımızı ölçmemeliyiz. Kendi hayatımızın kendisi zaten güzel ve değerli. Şimdiki zamana şükrederek yarına doğru koşmalıyız.